Vicdan çağrısı

TOPLANTI YAPILDI
Kırıkkale’de faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları (STK), Gazze ve Doğu Türkistan’da yaşanan zulme dikkat çekmek amacıyla önemli bir etkinliğe imza attı. 25 Haziran 2025 Çarşamba günü Kırıkkale Öğretmenevi Mavi Salon’da düzenlenen çalıştay, saat 13.00’te başladı ve yaklaşık 80 dakika sürdü. Yoğun katılımla gerçekleşen oturumda, mazlum coğrafyaların sesi olunması gerektiği vurgulanarak kamuoyunun bilinçlendirilmesi hedeflendi. Kırıkkale’deki çeşitli STK’ların katılımıyla organize edilen çalıştayda, Gazze ve Doğu Türkistan’da yaşanan insanlık dramına karşı ortak bir bilinç oluşturulması hedeflendi. Katılımcılar, fikirleriyle sürece katkı sunarken; özellikle Gazze’nin jeopolitik, ekonomik ve tarihi önemi detaylı bir şekilde masaya yatırıldı.
GAZZE ÇOK ÖNEMLİ
Çalıştayda ilk olarak "Gazze'nin Bizim İçin Önemi Nedir?" sorusu ele alındı. Gazze’nin Akdeniz’e kıyısı olması ve Ortadoğu'daki stratejik konumu, Türkiye'nin güvenliği açısından kritik bulundu. Doğalgaz rezervleri ve balıkçılık gibi kaynaklarıyla ekonomik potansiyeli dikkat çekerken, abluka altında olmasının bölge halkının yaşam şartlarını derinden etkilediği belirtildi. Ayrıca Gazze'nin Osmanlı geçmişi, İslam tarihi içindeki yeri ve direniş geleneğiyle, sadece bir coğrafya değil aynı zamanda bir kimlik ve bilinç sembolü olduğu vurgulandı. Geleceğe dair ise Gazze'nin yaşamasının, sadece Filistin’in değil tüm bölgenin geleceği için belirleyici olacağı belirtildi.
OLMAK VEYA OLMAMAK
İkinci başlıkta, hangi ülkelerin ve halkların Gazze’yi neden desteklediği tartışıldı. Türkiye başta olmak üzere birçok Müslüman ülkenin dini ve insani sebeplerle Gazze’nin yanında olduğu ifade edildi. Öte yandan, ABD ve bazı Batı ülkelerinin İsrail’e olan desteğinin siyasi, ekonomik ve ideolojik sebeplerden kaynaklandığına dikkat çekildi. İsrail’in savunma sanayi ve teknoloji alanındaki güçlü bağlantıları, müttefiklik ilişkileri ve Batı’daki Siyonist lobi faaliyetlerinin bu desteği pekiştirdiği vurgulandı.
TEPKİ GÖSTERİLDİ
"İsrail’in Gelecek Planları" başlıklı oturumda, “Yahudi devleti” anlayışı ve Arz-ı Mev'ud (Vaat Edilmiş Topraklar) fikri tartışıldı. Bu ideolojinin yalnızca Filistin’i değil, bölgedeki birçok ülkeyi tehdit ettiği belirtildi. İsrail’in gerçek anlamda bir barış hedefinden uzak olduğu, daha çok statükoyu korumaya çalıştığı görüşü dile getirildi. Dördüncü başlıkta, uluslararası kuruluşların ve Batı dünyasının İsrail zulmüne karşı neden sessiz kaldığı sorgulandı. BM, ABD ve AB gibi yapıların siyasi çıkarlar doğrultusunda hareket ettiği ifade edildi. Türkiye’nin diplomatik, insani ve siyasi alanlardaki girişimleri takdir edilse de yetersiz olduğu yönünde eleştiriler getirildi. Siyonizmin ne olduğu, hedefleri ve dünya üzerindeki etkileri hakkında da katılımcılara bilgi verildi. Gazze’de yaşanan son olayların medya tarafından yeterince yansıtılmadığı, halkın ise bilgi eksikliği ya da gündem değişikliği sebebiyle duyarsızlaştığı dile getirildi.
NE YAPILABİLİR?
Son bölümde çözüm yolları konuşuldu. Halk olarak sosyal medya farkındalığı artırılmalı, protestolar yapılmalı ve bilinçlenme çalışmaları yürütülmeli çağrısında bulunuldu. STK’ların yardım kampanyaları, uluslararası lobi faaliyetleri ve boykot girişimleriyle daha fazla ses getirebileceği belirtildi. Devlet düzeyinde diplomatik baskılar, uluslararası mahkemeler aracılığıyla girişimler yapılması gerektiği vurgulanırken, dünya ülkelerine yaptırımlar ve silah ambargosu çağrısı yapıldı. Yerel yönetimlerin ve il meclislerinin de bu süreçte aktif rol alması gerektiği ifade edildi.
ÇALIŞTAY MESAJI
Kırıkkale’deki bu ortak çalıştay, zulme karşı birlik ve bilinç oluşturma adına atılmış önemli bir adım olarak değerlendirildi. Katılımcılar, bu tarz etkinliklerin artması gerektiğini ifade ederek, sadece sözde değil özde dayanışmanın önemine dikkat çekti. Gazze ve Doğu Türkistan gibi mazlum coğrafyalar için atılan her adımın, insanlık adına umut taşıdığı vurgulandı.
YorumlarBu habere hiç yorum yapılmamış 'İLK YORUMU SEN YAP'
Bunlar da ilginizi çekebilir






