Bu haber 780 kere okunmuş. 28.10.2018 Pazar 12:52

Paylaş Tweetle Paylaş Yorum Yap

Kırıkkale Ülkü Ocakları Ülkü Ocakları önünde basın açıklaması gerçekleşti. Grup adına konuşma yapan Ülkü Ocakları Başkanı Tolgahan Toraman "2013 yılında talihsizce, birilerine yaranabilmek adına kaldırılan andımızı, burada gururla okuduğumuz gibi bundan sonra da her alanda okunabilmesi için mücadele edeceğiz. Geçtiğimiz yıllarda kaldırılan sadece andımız değildi. Dağlardan, taşlardan ‘’Ne Mutlu Türk’üm Diyene’’ ifadeleri kaldırılıyordu'' dedi.

AÇIKLAMADA BULUNDULAR

Toraman açıklamasında "Anadolunun tam ortasında, Türklüğün gurur ve şuurunu, İslamın ahlak ve faziletini doya doya yaşadığımız Cumhuriyet şehri Kırıkkale’den, kalbi vatan aşkı ile çarpan herkese açıkça duyuruyoruz. Bizler Türklüğünden ar etmeyen, Türk olduğunu gizlemeyen ve aksine bundan övünç duyan bir geleneğin temsilcileriyiz. 2013 yılında talihsizce, birilerine yaranabilmek adına kaldırılan andımızı, burada gururla okuduğumuz gibi bundan sonra da her alanda okunabilmesi için mücadele edeceğiz. Geçtiğimiz yıllarda kaldırılan sadece andımız değildi. Dağlardan, taşlardan ‘’Ne Mutlu Türk’üm Diyene’’ ifadeleri kaldırılıyordu. Devlet dairelerinden ‘T.C.’ ibareleri kaldırılıyordu. Maalesef Türklük adına olan her şey kaldırılıyordu. Allaha şükürler olsun ki dün nasıl idiysek bugünde yine aynı çizgide ilerliyoruz. Milliyetçi - Ülkücü Hareketin Lideri Sayın Devlet Bahçeli'nin andımız üzerinden yapmış olduğu açıklamalar kripto fetöcüleri, Türklük düşmanlarını, pkk sevicilerini hortlatmış ve hepsini Yüce Türk Milletine karşı birleştirmiştir. Liderimizin verdiği sözler dün gibi ortadadır. Türk ve Türklüğe düşman olan herkes karşısında Milliyetçi - Ülkücü Hareketi bulacaktır. Genel Başkanımız böylesine hassas bir konuda üzerine düşeni fazlasıyla yapmış , YA TÜRKLÜK YA TÜRKLÜK demiştir. Milli devlet gelenek ve göreneklerine uygun yetişmesi için elimizden ne geliyorsa fazlasını yapacağız.''

TEPKİ GÖSTERİLDİ

"Biz doğarken varlığımızı Türk Varlığına adadık. Biz daha küçük birer öğrenci iken soğukta titreyip bu andı okurken şaka yapmadık. Türküz ve de çok şükür doğruyuz. Görüyoruz ki milleti olmayanlar bu andı faşistçe buluyorlar. Fakat bizler ne faşist, ne kafatasçı, ne de ırkçıyız. Türk olmanın bir bedeli de var ise şayet, seve seve ödemeye hazırız. Ülkemiz sancılı günler yaşarken, içeride ve dışarıda Türk Ordusu bir savaş halinde iken, hele hele ekonomi buhrana girmiş iken andımız üzerinden akıl bulandırmak vatana ihanettir. Daha dün devletimizin bekası için soğukta donarak şehadet şerbeti içen mehmetçiklerimiz var iken bazılarının böyle kendi bilmez açıklamalarını şiddetle kınıyoruz. Sınır ötesi opersayon yapılırken Türk Ordusu, mazlumlara el uzatırken Türkün şefkatli eli, darbede vatanını satmayıp, hain papazın artıklarına direnip şehit olurken Türk Askeri olanlar bugün başka halklar da var diye isimlerini mi değiştireceklerdir? Şehadet şerbeti içen Yüce Türk Milletinin asil evladı olan mehmetçiklerimize Allah rahmet, kederli ailelerine sabır diliyoruz. Ne yani birileri rahatsız olacak diye bizler Türklüğümüzü inkar mı edelim? Birileri sevinsin diye biz kendimizi yok mu sayalım? Bizler Türküz ve de Türkçüyüz. Geçtiğimiz günlerde vefatının 94. Yıldönümü vesilesi ile andığımız Türkçülüğün yolbaşçılarından merhum Ziya Gökalp Bey şöyle der: Türk, bir milletin adıdır. Millet kendine özgü bir kültürü olan bir topluluk demektir. Öyleyse Türk’ün yalnız bir dili, bir kültürü olabilir.”

SEVGİMİZ SORGULANMASIN

Bizler vatanımızda yaşayan ve kendisini Türk hisseden herkese karşı aynı samimiyetle yaklaşıyoruz. Geçtiğimiz günlerde perinçek familyasının zehirli artıkları üniversitemiz içerisinde boy göstermişler, liderlerinin bölücübaşına uzattığı karanfilden cesaret alarak Ülkücü Harekete akıllarınca zarar vermeye çalışmışlardır. Andımızı kendilerine kalkan yaparak sosyal medya üzerinde prim kasmaya çalışan kimselerin yaptığı oyunu çok şükür bozduk. Türklüğünün farkına varamamış, yerleşkelerinde ahlaksızlığın diz boyu kol gezdiği güruh bize haddini de aşarak akıl vermeye çalışmışlardır. Yetmemiş 29 Ekimde bizleri Atanın huzuruna çağırarak güya Atatürk üzerinden yine kendilerine çıkar sağlamayı düşünmüşlerdir. Bizler Gençliğin kılavuzu genel başkanımız Olcay Kılavuz Bey öncülüğünde 142 bin kişi ile Gazi Paşanın huzuruna vardığımızda bu bizlere akıl verenler acaba neredeydi? Kimse bizim Türklük, Türkçülük ve Atatürk sevgimizi sorgulamasın! Bizler sıkı sıkıya bu değerlere sahip çıkacak, gerekirse uğrunda her bedeli de ödeyeceğiz. Andımızdan rahatsızlık duyanlara sesleniyoruz. Eğer birileri bunu rahatsızlık olarak görüyorsa da peşinen söylüyoruz. Sizleri rahatsız etmeye devam edeceğiz. Varlığımız Türk varlığına armağan olsun. Ne Mutlu Türk’üm Diyene'' dedi.